Page 1 of 1

Düşünce

Posted: Sun May 22, 2022 8:22 pm
by brahbata
Image
Image


Düşünce

Entelektüel bilişimiz büyük ölçüde duygularımızı belirler. Ancak düşünce dünyamız duygularımız üzerine kuruludur. Bu yüzden düşünmek ve hissetmek arasında ayrım yapmak bazen çok zordur. Çünkü insan doğasının her iki deneyimi de birbirine bağımlı olarak ortaya çıkar. Bir başkası bizi eleştirdiği için reddedilme ya da kendimizden şüphe duyma hissine kapılıyorsak, bunun temel nedeni entelektüel güvensizliktir. Güvensizlik çünkü kendimizi ötekinin aynasında tanıma eğilimindeyiz. Bu güvensizlik fikri esas olarak nedensel cehaletimizden kaynaklanmaktadır. Yaşamın temel sorularına (nereden geliyoruz, neden buradayız, nereye gidiyoruz?) genellikle bilincimizdeki cevabı bilmesek de, bilinçaltımız bu sorulara cevap verebilir ve bunu birçok şekilde yapar. Bu yanıtlar içimizde duygularımız, arzularımız, hayallerimiz ve umutlarımız aracılığıyla tezahür eder. Dolayısıyla aklımız bazen duygularımızı bilinçaltımızdan ve bilinçdışımızdan gelen haberciler olarak algılamamıza hizmet edebilir.

Image

Ancak duygular da "düşünülebilir" ve diğer taraftan gelen düşünceler de algılanabilir. Bu nedenle, esas mesele kendi varoluş durumumuzun nedenini araştırmaktır. Düşünmek hayal kurmak demektir ve bu da olgunlaşıp gerçeğe dönüşene kadar bilinçaltımızdaki arzuları ortaya çıkarır. Kişi iç huzur için çabalamak istiyorsa, orijinal bilmeme durumunun üstesinden gelmek için her iki yaklaşımı da kullanabilir. Duygusal düzeyde, yaşadığımız güzel anlara odaklanmak anlamında "kendimizi olumlu bir şekilde programlayabiliriz". Benzer benzeri çeker ve böylece DENEYİMİMİZDE daha fazla "güzel" anlar yaratma eğiliminde oluruz. Ve güzel olarak deneyimlenen durumlar üzerindeki bu yansıma, sonraki andaki düşünce dünyamızı değiştirir, çünkü ikisi birbirine bağlı bir etkiye sahiptir. Buna karşılık, iç huzura giden yolda, duygusal deneyimlerimizi etkilemek için olumlu ve faydalı düşünceleri seçmek de aynı derecede faydalıdır. Bence bu, iç gözün önündeki olumlu imgelere yoğunlaşmayı içeren meditasyon yöntemlerinin ana nedenidir. Bu sayede kişinin iradesi hedef odaklı bir şekilde aktif olmak üzere şekillenir. Başka bir deyişle: çabalar. Düşüncelerimizin ve duygularımızın karşılıklı bağımlılığı hem zorlayıcı bir potansiyel hem de bir tehlike sunar. Her halükarda, günlük deneyimlerimizi etkileme yeteneği içkindir. O halde hepimiz kendi yöntemlerimizle, farkındalık ve "keskin bir göz" ile varlığımızı aydınlatmaya ve nihayetinde ona nüfuz etmeye çalışabiliriz. Ve farkındalık, Sen ile sürekli yüzleşme düşüncesini içerir.

İyi düşüncelere sahip olmak başka bir şeydir; onları eyleme dökmek başka bir şeydir".
Mahatma Gandhi


Image
Image